TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu adına Genel Başkanı Ergün Atalay, İsrail'e tepki göstererek, "Uluslararası hukuk ve insanlık ayaklar altında, daha ne bekleniyor?" dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Atalay yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletlerinin Kudüs'ü uluslararası hukuk ve ilgili tüm BM kararlarını ihlal ederek İsrail'in başkenti olarak tanıması ve ardından Tel Aviv'de bulunan Büyükelçiliğini İsrail'in 70. Kuruluş yıldönümü olan 14 Mayıs 2018 tarihinde Kudüs'e taşıması Ortadoğu'da barışın istenmediğinin açık bir göstergesi olduğunu vurgulayarak "Bu tavır uzun yıllardır devam eden gerginliği daha da tırmandıracak, bölgesel güvenliğe ve istikrara darbe vuracaktır.
Filistin'i, Filistin halkını, uluslararası hukuku ve tüm evrensel değerleri yok sayarak üç semavi dinin kutsal mekanı olan Kudüs'ün İsrail'e peşkeş çekilmesi asla kabul edilemez. Uluslararası toplum Doğu Kudüs'ü işgal altında saymaktadır ve hiçbir ülke Doğu veya Batı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımaz. Birleşmiş Milletler İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhak ederek başkent ilan etmesini 478 sayılı kararı ile geçersiz kılmıştır. Bölge Trumph seçim vaatlerini yerine getirecek diye ateşe atılamaz ve Filistin Halkı kurban edilemez" ifadesini kullandı.
"Bugün ne yazık ki Gazze'de ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasını protesto eden sivil Filistin halkına İsrail güçleri tarafından yapılan saldırılar neticesinde onlarca Filistinli katledilmiş ve binden fazlası da yaralanmıştır" diyen Atalay sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD'nin sorumsuzca aldığı bir karar ve neticesinde İsrail'in fütursuzca yaptığı bu katliam insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek ve lanetle anılacaktır. İsrail her zaman olduğu gibi tüm insanlığın gözleri önünde yine bir insanlık suçu işlemektedir.
Katledilen sadece Filistin Halkı değil aynı zamanda insanlığın evrensel ve ortak değerleridir. Söz konusu insanlık suçu işlenirken ve masum Filistin halkı katledilirken açılış töreni düzenlenmesi ise insanlık dışı tavrın en belirgin örneğidir."
Uluslararası toplum bu katliamı görmezden gelmemesi gerektiğini vurgulayan Atalay şunları kaydetti:
" Tüm uyarılara karşı saldırgan tutumundan vazgeçmeyen, uluslararası hukuku ayaklar altına alan, kışkırtıcı, keyfi ve insanlık dışı uygulamalarına yıllardır son vermeyen İsrail'e karşı tüm Dünya tepkisini net bir biçimde göstermelidir. Dünya daha neyi beklemektedir? Tüm Filistin halkının katledilmesinden sonra mı İsrail'e karşı harekete geçilecektir?
Konfederasyonumuz Gazze'de yaşanan bu zulmü bir mektupla üyesi bulunduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ile Avrupa Sendikalar Konfederasyonuna (ETUC) bildirdi ve uluslararası sendikal hareket Filistin halkı ve işçisi ile dayanışma ve işbirliğini en üst düzeyde devam ettirmeli" talebinde bulundu.
İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırılarını lanetliyor ve şiddetle kınıyoruz. Saldırılarda hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz."
Atalay'ın ITUC VE Etuca gönderdiği muktup ise şöyle:
" Sayın Meslektaşım,
Amerika Birleşik Devletlerinin Kudüs'ü uluslararası hukuk ve ilgili tüm BM kararlarını ihlal ederek İsrail'in başkenti olarak tanıması ve ardından Tel Aviv'de bulunan Büyükelçiliğini İsrail'in 70. Kuruluş yıldönümü olan 14 Mayıs 2018 tarihinde Kudüs'e taşıması Ortadoğu'da barışın istenmediğinin açık bir göstergesidir. Bu tavır uzun yıllardır devam eden gerginliği daha da tırmandıracak, bölgesel güvenliğe ve istikrara darbe vuracaktır.
Filistin'i, Filistin halkını, uluslararası hukuku ve tüm evrensel değerleri yok sayarak üç semavi dinin kutsal mekanı olan Kudüs'ün İsrail'e peşkeş çekilmesi asla kabul edilemez. Uluslararası toplum Doğu Kudüs'ü işgal altında saymaktadır ve hiçbir ülke Doğu veya Batı Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımaz. Birleşmiş Milletler İsrail'in Doğu Kudüs'ü ilhak ederek başkent ilan etmesini 478 sayılı kararı ile geçersiz kılmıştır. Bölge Trumph seçim vaatlerini yerine getirecek diye ateşe atılamaz ve Filistin Halkı kurban edilemez.
Bugün ne yazık ki Gazze'de ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasını protesto eden sivil Filistin halkına İsrail güçleri tarafından yapılan saldırılar neticesinde onlarca Filistinli katledilmiş ve binden fazlası da yaralanmıştır. ABD'nin sorumsuzca aldığı bir karar ve neticesinde İsrail'in fütursuzca yaptığı bu katliam insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek ve lanetle anılacaktır. İsrail her zaman olduğu gibi tüm insanlığın gözleri önünde yine bir insanlık suçu işlemektedir.
Katledilen sadece Filistin Halkı değil aynı zamanda insanlığın evrensel ve ortak değerleridir. Söz konusu insanlık suçu işlenirken ve masum Filistin halkı katledilirken açılış töreni düzenlenmesi ise insanlık dışı tavrın en belirgin örneğidir.
Sayın Meslektaşım,
Uluslararası sendikal hareket Filistin halkı ve işçisiyle dayanışma ve işbirliğini en üst seviyede devam ettirmeli ve uluslararası hukuku ayaklar altına alan, kışkırtıcı, keyfi ve insanlık dışı uygulamaların en kısa zamanda sona erdirilmesi için temsil edildiği BM başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde gerekli girişimlerde bulunmalıdır.
Tüm Türkiye olarak Filistin Halkı'nın acılarını paylaşıyor, masum halka karşı yapılan bu zulmün bir an evvel son bulmasını temenni ediyoruz. Saygılarımla".
