Tüm Türkiye'yi ayağa kaldıran Aleyna Çakır'ın şüpheli ölümü geçtiğimiz günlerde Müge Anlı'nın programında işlenmiş ve ortaya bir çok iddia atılmıştı. Programında bu olayın arkasını bırakmayacağını söyleyen Müge Anlı'nın dün yayınlanan programında Aleyna Çakır'ın dosyasına yer vermemesi Müge Anlı'nın dosyayı kapattığı iddialarına neden olmuş ve büyük tepki çekmişti.
Müge Anlı, evinde şüpheli şekilde ölü bulunan Aleyna Çakır ve intihar ettiği iddia edilen Gülay Uygun dosyasına dün programında yer vermemesi dikkat çekti. Bu iki şüpheli ölümün çözülmesini isteyen ve merak edenler ise twitter üzerinden Müge Anlı'nın dosyayı kapattığını iddia ederek tepki gösterdi.
Bu iddialara sessiz kalmayan Müge Anlı açıklama yaptı.
ATV'de yayınlanan programında konuşan Müge Anlı, şunları söyledi:
"Dün gördüm çok üzüldüm 'Müge Anlı korktu mu, çekindi mi?' diyorlar. Arkadaşlar bakın her zaman söylüyorum; yapabileceğim ne kaldı? Benim yapabileceğim daha ne kaldı söyleyin yapayım. Bu kadar daha şahit bulamam ki. Herkes konuştu zaten. Kamuoyunda bununla ilgili poliste ve savcıda bir kanaat oluştu bence. "
"Arkadaşlar ben her zaman söylüyorum, bu programı beraber yapıyoruz. Benim yapabileceğim daha ne kaldı. Herkes geldi, bildiklerini anlattı. Soruşturmalar yürütülüyor. Aile de burada. Ben adalete güveniyorum, güvenmek zorundayım. Ama kendimi de anlatmak istiyorum. Daha ne yapılsın. Bıraktık sanmayın, başka bir ifade geliyor, aile tekrar geliyor. Bunu savcı değerlendirir. Bunun kararını ne ben ne siz verebilirsiniz. Buraya bağlanıp konuşmaktan korkanların da bilgilerini ilettim. Ben Gülay Hanım’ın ailesine de sesleniyorum. Siz de bu işin peşini bırakmayın. İster burada ister başka yerde. Dediğim gibi ben bekliyorum. Siz benim arkamda olduğunu müddetçe ben de bu olayın arkasındayım. Aleyna olayının diğer konulardan farkı yoktu ki? İnanın bu böyle değil, ben üç dosyanın da aynı işlenmesini isterim ama bu savcının kararı. Bekleyeceğiz, beklemek zorundayız.
Dosyaya girilmesi için birinin gelip 'sizi arayan kim' demesi lazım. Benim böyle bir yetkim yok ki. Ben buraya gelenleri geçireyim daktiloya da tanık diye vereyim."