Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu, "Kırım Tatar Türklerinin sürgünü, 18 Mayıs 1944 yılında 423 bin Tatar Türkü'nün bir gün içinde evlerinden zorla çıkartılması ile gerçekleşti. Orta Asya ve Sibirya'ya sürgün edilen Kırım Tatar Türkleri'nin yarısına yakını yolda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybederek şehit oldu" dedi.
Yerli Düşünce Derneği, Kırım Tatar Türkleri'nin Sovyet Rusya zulmüyle 18 Mayıs 1944'te vatanlarından sürgün edilişinin 75'inci yıl dönümü ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nın 100'üncü yılı sebebiyle bir program düzenledi. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan derneğin Onursal Başkanı Yalçın Topçu, 18 Mayıs 1944 tarihinin Kırım Tatar Türkleri'nin sürgün edilmesinin 75'inci yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Sovyet Rusya diktatörü Stalin'in emriyle Ahıskalı Türkler gibi, Sovyetler Birliği'ne ihanet suçlaması ile vatanlarından sürülen Kırım Tatar Türkleri o sırada binlerce erkeği ile Hitler Almanya'sına karşı Sovyet ordularında savaş veriyordu. Kırım Tatar Türkleri'nin sürgünü, tıpkı Ahıskalı Türkler gibi İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna gelindiğinde, 18 Mayıs 1944 yılında 423 bin Tatar Türkü'nün bir gün içinde evlerinden zorla çıkartılması ile gerçekleşti. Orta Asya ve Sibirya'ya sürgün edilen Kırım Tatar Türkleri'nin yarısına yakını yolda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybederek şehit oldu. Sürgün sırasında unuttukları Arabat köyü Tatar Türkleri'ni ise bir gemiye doldurup, bilinçli bir şekilde denizin ortasında gemiyi batırarak tamamını katlettiler" şeklinde konuştu.
"Türk-İslam dünyasının ve Kırım Tatar Türkleri'nin birliği, dirliği ve esenliği daim olsun"
Mazlum ve mağdurlar için Türkiye'nin öneminin büyük olduğunu söyleyen Topçu, "Söz konusu Türkiye olunca ASALA terör örgütünün hezeyanı olan, sözde Ermeni soykırımı iftirasını meclislerinde iç siyaset malzemesi yapan tarih bilmez, iftiracı, sözde demokrasi ve insan hakları havarisi, güya dost ve müttefik olduğumuz ülkelerin hükümetlerine Abhaz-Çerkes, Kırım ve Ahıska Türkleri'ne uygulanan soykırımları, Cezayir ve Ruanda'yı, Libya ve Etiyopya'yı, Herero ve Namalar ile Yahudilere yapılan soykırımları, Hiroşima ve Nagazaki'yi, daha dün Srebrenitsa ve Karabağ-Hocalı'yı, bugün de Irak, Suriye, Afganistan, Arakan, Doğu Türkistan'ı hatırlatırız. Bu vahşetlerin ve gerçek soykırımların hesabını sormalarını bekleriz. Kırım Tatar Türkleri'ne uygulanan katliam, vahşet, soykırım ve sürgününün 75'inci yıl dönümünde şehitlerimizi rahmetle anıyor, kardeşlerimizin acısını paylaşıyor, unutmuyor ve unutturmuyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Türk-İslam dünyasının ve Kırım Tatar Türkleri'nin birliği, dirliği ve esenliği daim olsun. Rabbim, medeniyet coğrafyamızdaki ve diğer coğrafyalardaki mazlum ve mağdurların güvenli limanı, sığınağı adeta bugünlerdeki Medine'si olan Türkiyemizi de korusun ve yüceltsin" ifadelerini kullandı.
"Bu yıl 19 Mayıs'ı daha farklı bir heyecanla kutluyoruz"
19 Mayıs'ın 100'üncü yıl dönümü olduğuna da vurgu yapan Topçu, "Büyük Türk milleti Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yediden yetmişe birlikte taşıdığı istiklal harbimizin meşalesini 100 yıl önce 19 Mayıs'ta Samsun'da yakmıştır. Bu yıl 19 Mayıs'ı milletçe daha farklı bir heyecanla kutluyoruz. Aziz Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını ve kahraman şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla ve saygıyla anıyoruz. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun" diyerek sözlerine son verdi.
